Tuesday, December 20, 2016

Gidişin ve özlemim

Kızım, özledim be seni 
Gülmeni, neşeni, o baskın sesini
Ve o baskın ve güzel sesinle
Bana baba demeni

Babalığım sensiz bir eksik
Derdim ve neşem de bir eksik
O ne güzel dertti sana baba olmak
Yaşarken bilememişliğim eksiklik 

Yaşarken bilebilseydim keşke
Ne büyük bir nimet olduğunu
Daha fazla sarılırdım ve öperdim seni
Koklardım, hafızama kazırdım kokunu

Her güzel şey yaşanır ve biter
Gel gör ki, senin gidişin, prensesim
Çok erken ve ansız oldu be güzelim
Dila'm, Diloşum, kuzuşum, herşeyim

-Sermest

Saturday, December 17, 2016

Senin Dila'n nerde?

Ama benim Dila'm nerde?
Öldü dedim, ilk defa
Öldü ve cennette
Yani bir daha gelmeyesiye
Cennetten geri gelinmez oğlum
Sahi senin Dila'n nerde?
Ama arabayla gideriz?
Bilemedim, durdum
Cennete gidemeyiz oğlum
Diyemedim 
İnşallah öldüğümüzde

-Dila'nın annesi

Yeni Hayat

Mutluyum, coşkulu değil
Huzurluyum, hırslı değil
Seviyorum, aşık değil
Dostlarım var, arkadaşlarım değil
Hüzün yüklüyüm, çaresiz değil
Yorgunum, ama ölmüş değil
İnanıyorum, eskisi gibi değil
Kalbimdir artık kılavuzum, aklım değil
Özlemim var, inşallah sonsuz değil
Hoş bir sedam var emin ellerde
Gönülden sevenim değil

-Dila'nın annesi

Tuesday, November 15, 2016

Kavuşalım

Gitti gelmez güzel yavrum
Hayaline sarılamam ki?

Hep altı yaşında kalmasını
Büyüyememesini arkadaşları gibi
Nasıl kabul edeyim?

Burda olsaydı şöyle olurdu diyerek
Her onu hatırlatan şeyde gözlerim buğulanarak
Arada kimse görmezken göz yaşımı sicim ederek
Geçecek hayatım böyle, kaderimmiş

O güzel çocuğun kaderi hep çocuk kalmakmış
Çok şükür imanım var, hayırlısı böyleymiş

Bana kaç çocuğun var dediklerinde 
Duraklama düştü
2009 doğumlu kız çocuklarına imrenerek bakmak düştü
Kifayetsiz şiirler yazmak düştü
Hüzün, garibanlık, anlaşılmamak düştü
Hayat ne acıymış, erken anlamak düştü
Öyle büyük bir özlem düştü ki
Yakıyor kor gibi içimi, ama bana
Sabretmek, dışarıya göstermemek düştü

Güzel kızım sana layık bir baba olmaya hâlâ çalışıyorum
Muvaffak etsin güzel Rabbim
Kavuşalım O'nun ihsanıyla. 

-Sermest

Friday, October 28, 2016

Eksiklik

Bir musiki eksikliği içimde
Arayıp durduğum nedir?
Hissetmek, ifade edememek
O demden bu deme geçmek
Durulamamak
Anlayamamak nerde durmalı
Anlaşılmamak
Yalnız kalmak, yapayalnız
Güzeli aramak hep
En güzeli
Tatmin olamamak
Aklın ve kalbin karışması
Offf, ki ne of
Eksiklik kendi özümde
Yardım et Allah'ım

-Sermest

Sunday, October 23, 2016

Sen olmasaydın ve dua

Sen olmasaydın, güzel kızım
Allahu alem
Hayatın manasını bilemeyecektim
Önce, nasıl mutlu olunuyormuş bu hayatta
Sonra, hayat mutlu olma yeri değilmiş
Bir imtihan yeriymiş
Allahu alem, bilemeyecektim

Yönümü, ahirete döndüremeyecektim 
Kulluğa, ibadete, Kuran'ı dinlemeye
Ve düşünmeye, nasıl yaşamam lazım?

Ben sadece Rabbimin bir kölesiyim
Nefsim için değil, Sahib'im nasıl emrediyorsa
Öyle yaşamam lazım
Bana herşeyimi ve seni veren Rabbim
Başıma ne getirdiyse bir hayır vardır
Nimet ve hidayet sadece O'ndandır
Allahu alem, bilemeyecektim

Ve bildiğim kadarıyla amel edemeyecektim
Emrolunduğum gibi dosdoğru olamayacak
Şeytana çok daha fazla uyacaktım
Hayat bana çok tatlı gelecek
Ahireti çok sık unutacaktım
Günler akıp gidecek, ama ben
Ama ben Rabbime yakınlaşamayacaktım
Allahu alem, sen kurtardın beni bunlardan

Sen tuttun elimi, sen tutuyorsun elimi
Senin vesilenle Rabbim tutuyor elimi
Ey unutkan ve çok zaman gafil kulum
Kızını cennetine aldım, sen de gel diyor

Rabbim, seni bize veren
Ve bizden apansız alan Rabbim
Güzel Rabbim, hidayet veren Rabbim

Rabbim 
Unutkanlıktan, şeytanın fısıldamalarından
Nefsime kanmalarımdan, gafletimden
Şükürsüzlüğümden, nankörlüğümden,
Ve dirayetsizliğimden sana sığınıyorum

Ben senin kulun ve kölenim
Sen benim sahibim, efendim 
Ve terbiye edicimsin
Sen ne güzel bir terbiye edicisin

Terbiye ettin beni kendi verdiğin,
O güzel kızımı yanına almanla
Son nefesime kadar, terbiyeli tut beni
Çok razıyım kulluğuma, köleliğime
Senin rızan için yaşamaya
Göz açıp kapama kadar kısa olan şu hayatta
Başıma Sen'den gelen herşeye
Razıyım

Hidayet ver bana, dosdoğru kıl beni
Şu kulunu, sevdiklerini ve sevenlerini
Berzahta, mahşerde ve cennette
Cennet kuşumuza kavuştur
Şu üzerimize yağdırdığın nimetleri tamam eyle Rabbim
Bizleri, senin rızana ulaşan salihlerden eyle

Amin. 

Thursday, September 15, 2016

Karar

Dila'ma kavuşmam lazım
Boş işlere benim artık vaktim yok
Hayatta kaybolup gidemem
Dünya olmaya niyetim yok

Vakit hızlıca akıyor
Hayat kısa, ölüm ani
Rabbim cennetinde kızıma kavuştursun
Geri kalanın hiç bir önemi yok

Herşeyim yarım yamalak
Bir anım, bir anımı tutmuyor
Ama imtihan çok ağır
Artık savsaklama lüksüm yok

Kızım, azm-i cezm-i kasdediyorum
Sana layık bir baba olmaya inşallah
Bir cennet çocuğunun babası olmaya
Karar aldım, niyet ve dua ediyorum
Cennette bize hazırladığın köşkte seni
Seni görmek için, çok sabırsızlanıyorum

-Sermest

Monday, September 12, 2016

Doyasıya

Artık susmayacağım
Aldırmayacağım acıyan bakışlara
Seni konuşurken tedirgin susanlara
Seni konuşmamak için sabırsızlananlara
Özlemimi anlamayanlara
Anlamış gibi yapanlara
Fotoğraflarını görüp yokmuşsun gibi adını anmayanlara

Kızım hediye etti, o günden beri takıyorum diyen anneye,
Ben de seni anlatacağım
Benim kızım da bana çiçek getirmeyi çok severdi diyeceğim
Doyasıya anlatacağım seni
Her aklıma geldiğinde
Aldırmayacağım seni bilenlere, bilmeyenlere

Saklamayacağım seni
Çocuklarımı soranlardan
Üç tane diyeceğim
Yaşını soracaklar, altı olacaktı diyeceğim
Gönlümün istediğine karşı gelmeyeceğim
Gömmeyeceğim içimden geçenleri içime
Doyasıya anlatacağım seni
Her aklıma geldiğinde
Aldırmayacağım seni bilenlere, bilmeyenlere

Sonra benim gibi özleyenleri bulacağım
Bakışlarından bileceğim onları
Seni paylaşacağım onlarla
Onların özlemini dinleyeceğim
Anılarla gülümseyip, hüzünleneceğim
Derman olacağım ben de onlara
Artık susmayacağım

-Dila'nın annesi

Thursday, September 8, 2016

Uzun yol

Uzun yolda olup da ağlamadığım zaman yok
Tüm hüzünlü şarkılar bana seni hatırlatıyor
Düşünüyorum o güzel gülüşünü
Gözlerimden iki damla yaş yuvarlanıyor
Daha iyi anlıyorum hayatın anlamını
O asil hüzün bana bile yakışıyor
Sadece bir yolcuyum bu hayatta
Varacağım yer, işte, ölüm
Ne güzel öğrettin bunu güzelim sen bana
Sana kavuşmak için içim kavruluyor

-Sermest

Wednesday, July 27, 2016

Cennette çocuk sevmek

Sen cennete uçtun gittin bitanem
Bize bu çirkin dünyada yaşamak düştü
Ve kolay yoldan kazandın bu imtihanı
Bize hasret, sabır, dayanmak düştü

Dünya adaletsiz, acı, geçici ve değersizdi
Bize bunları sen gidince anlamak düştü
Sen asıl hayatı yaşamaya erken başladın
Bize seni takip ve peşin sıra gitmek düştü

Biz seni yetiştirecek ve eğitecektik
Kızımız tarafından eğitilmek bize düştü
Özlemimiz, gözyaşımız, duamız boşa değil
Cennette çocuk sevmek inşallah bize düştü

-Sermest

Monday, July 4, 2016

Aslanıma

Emin'im, ablasının bitanesi, aslanım
Daha üç yaşına girmeden
Üç küçük lafınla, hiç bilmeden
Üç defa parçaladın kalbimizi
Not düşeyim, sana onu diyeyim

İlki, ablanın cennete uçtuğu gün
O akşam, annenin elinden tutup
Evdeki odaların hepsini dolaştırıp
"Abla yok, abla yok" dedin
Bizde zaten konuşmaya hal yoktu

İkincisi, neden sonra, altı ay kadar sonra
"Ama abla gelmiyor ki" dedin
Neye uğradığımızı şaşırdık, ancak
"Oğlum, Dila ablan cennette" dedik

Üçüncüsü, bundan bir altı ay kadar sonra
"Ablayı cennetten alalım" dedin
Ne diyelim? "Ablayı alamayız oğlum
Ama inşallah biz yanına gidelim" dedik

Oğlum, aslanım
O küçücük halinle
Tam anlayıp ifade edemesen de
Sen de çok özledin Dila'mızı
Sen de çok şey kaybettin
Sen de yarım kaldın
Seni çok seven, koruyan, kollayan
Melek gibi--içi dışı güzel--ablanı kaybettin

Kıyamayız biz sana
Ama inan ki
Rabbim de kıyamaz sana
O kalp parçalayan üç küçük lafının hatırına
Buluşturacak ablanla seni--ve bizi
İnşallah, ihsan ve Kerem'iyle
O zaman diyeceğiz
Bak ablan burada
Cennette güzel bir köşk hazırlamış sana

-Sermest

Thursday, June 30, 2016

Bir bilsen

Sen seçilmiş bir kızsın bitanem
Rabbim kolayını diledi sana
Çağırdı yanına, sen de gittin
Bu ne demek, bir bilsen

Hayat zor, cennet hiç ucuz değil
Sen ne güzel, ne kolay uçtun gittin
Dert, tasa, sorumluluk hiç bilmedin
Nasıl şanslısın, bir bilsen

Anarken seni, sevinç ve hüznü
Evet, ikisini de beraber yaşamak hep
Nasıl bir şey
Bir bilsen

Hep senden bahsetmek istediğimizi
Anılarla seni yaşatmak istememizi
Dudağımızda hep kalacak olan tadını
Bir bilsen

Ah o şimdi burda olsaydı demelerimizi
Şöyle yapardı, böyle yapardı
Böyle hayaller kurmalarımızı
Buruk kalbimizi, bir bilsen

Sana kavuşma arzumuzu
Onun bizi ayakta tuttuğunu
Sana sarılmaya olan özlemimizi
Bir bilsen

Gizli açık gözyaşlarımızı
Sana kavuşmak için yalvarmalarımızı
Senli rüyaların bizdeki değerini
Bir bilsen

Bir bilsen kızım, seni ne çok özledik
Sensiz ne kadar yarımız
Sensiz günümüz geçmiyor
Bir bilsen

-Sermest

Tuesday, June 21, 2016

Kardelen

Serin ve sessiz bir sabah
Babanın koynunda huzurla uyuyan kardeşin
Sokuluyorum yanlarına
Küçücük, sıcacık parmaklarını okşuyorum
Öpüyorum
Ben de varım diyor küçük kızkardeşin 
Ailem diyorum, huzurla
İçimde açan minicik bir kardelen
Uzunca bir kıştan sonra
Seni düşünüyorum, utanarak, suçlulukla
Kızım ben seni hiç unutmam, biliyorsun değil mi?

-Dila'nın annesi

Yaşamak

Bir yaşamak var kızım senin bildiğin
Yaşamak, hevesle, pır pır yürekle
Yaşamak, çoşkuyla seke seke
Yaşamak, ölüm nedir anlamadan
Bir yaşamak var kızım senin hiç bilmediğin
Yaşamak, sabırla, hüzünle, hasretle
Yaşamak, yaşamıyormuş gibi
Yaşamak, ondan erken yorulmuş gibi
Bir de yaşamak var kızım
Benden önce senin bildiğin
Benimse en çok merak ettiğim

-Dila'nın annesi

Monday, June 13, 2016

Bir masal: kalbi sevgi dolu kız

Bir varmış, bir yokmuş
Kalbi sevgi dolu bir kız yaşamış
Adı Dila'ymış bu güzel kızın
Dila zaten gönülden seven demekmiş

Çok sevmiş bu güzel kız her şeyi
Çiçekleri, kelebekleri, ağaçları, doğayı
Sonra iyiliği, duygulu kalbini ve arkadaşlarını
Çok ama çok sevmiş anne ve babasını

Annesine her gittiği yerden çiçekler toplamış
Babasına her yolculuk dönüşü sarılmış
Dermiş, ben gündüz babamı daha çok seviyorum annemden
                                              ama bir şeker tanesi kadar
Geceyse annemi daha çok seviyorum babamdan
                                              ama bir şeker tanesi kadar

Tatiller ve yolculuklar en sevdiğiymiş Dilacığın
Neşesine, neşesini seyretmeye doyum olmazmış o zaman
Sonra arkadaşlarıyla oynadığı vakitler
Zıp zıp zıplarmış, kıkır kıkır kıkırdarmış

Bir kardeşi olmuş Dila'nın, ismini Emin koymuşlar
Dilacık hiç ama hiç kıskanmamış Emin'ini
O anaç kalbiyle hemen güzel bir abla olmuş
Sevmiş, şefkat göstermiş, eğlendirmiş, korumuş, kollamış

Dilacık, annesine dermiş
Anne, ben en çok Allah'ı ve peygamberini seviyorum
Sonra sizi seviyorum, buna üzülmüyorsun değil mi?
Annesi dermiş, üzülür müyüm hiç kızım? Sen ne güzelsin

Sonra çok güzel bir gün, neşe içindeyken Dilacık
Allah yanına ve peygamberinin yanına çağırmış onu
Dilacık kabul etmiş, ve apansızın gidivermiş
Annesine, babasına, kardeşine ve sevenlerine de özlemek düşmüş

Ama bilmişler, bilmişler ki o güzel kız
Daha çok sevdiği ve sevildiği tek yere gitmiş
En çok sevdiklerinin yanındaymış: Allah'ın ve peygamberinin
Annesi ve babası hiç üzülmemişler bu yüzden

Ve bu masal burda bitmemiş
Dilacığın, annesinin, babasının, sevenlerinin
ve Allahın ve peygamberinin sevgileri bitmeyeceği için
Ahirette çok ama çok güzel devam etmiş

-Sermest

Thursday, June 2, 2016

Sensiz

Çocuklar büyüyor kızım sensiz
Çiçekler açıyor
Yağmurlar yağıyor
Günler geçiyor
Sensiz
Gönlüm coşmuyor yeni baharlarla
Ayaklarım yerden kesilmiyor
Çocuklar büyüyor kızım sensiz
Sen hep kardeşinden büyük olacaksın derdim ya
Yalanmış o da
Çocuklar büyüyor kızım sensiz

-Dila'nın annesi

Saturday, April 30, 2016

Özlemim

Kaldırın tüm prensesleri oyuncakçılardan
Elsa ile Anna olmasın çantalarda, 
Elbiseler, çoraplar, kalemler, su kapları,
Battaniyeler ve şeker paketlerinde
Artık beanie booların gözleri küçük olsun
Sarı okul otobüsleri geçmesin yollardan
Anne babalar beklemesin duraklarda
Salıncaklar, akülü arabalar, basketbol topları olmasın
Anneler fransız örgüsü yapmasınlar
Takmasınlar küçük boncuklar ince telli saç uçlarına
Çocuklar yeni şarkılar, dualar, sureler ezberlemesin,
Resim yapmasın, okumaya başlamasınlar
Dondurmanın çileklisini, donutın renklisini satmasınlar
Etekleri dönen elbiseler, hele de kocaman çiçekli taçlar hiç olmasın
Bisiklete binmesin, kumla oynamasın
Küçük havuzlarda kahkaha atmasın çocuklar
Salıncakta kendi kendine sallanmayı da öğrenmesinler
Bayramlar gelmesin, mevsimler değişmesin
Kar yağmış heryer bembeyaz diyerek kaldırmasın anneler çocuklarını
Pembe paltoların tüylü kapşonları olmasın
Doğum günümü kutlamasınlar
Yağmurlar yağmasın
Bahar gelip de pembe laleleri uyandırmasın
O zaman özlemim azalır belki

-Dila'nın annesi

Wednesday, April 20, 2016

Beklemek, özlemek ve sevmek

Dokuz ay anne karnında beklemiştik bitanem seni
Şimdi dokuz ay geçti sen gideli
Ayrılık acısına alışabildiğimiz kadar alışsak da
Gün geçtikçe daha çok özledik seni
Her gün sensiz olmak ne zor, eksikliğini duymak
Ne çok seviyormuşuz seni

Sevmek ve sevilmek, işte hayatın anlamı
Ne çok sevdin, ve ne de çok sevildin sen
Altı yıla ne çok sevgi sıkıştırdın da gittin
En sevgiliye gittin, seni bize verene
İçimize çocuk sevgisini koyana
Seviyoruz seni ve seni bize vereni

-Sermest

Thursday, April 14, 2016

Unutmak, hatırlamak

Güzel kızım unutur mu dünya seni?
O güzelliğini, yaşayıp gittiklerini
Erkenden vedanı bu denî dünyaya
Dokunduğun ruhları ve kalpleri

Varsın, unutursa unutsun seni insanlar
Ben unutmayacağım, Allah'ın izniyle
Aklımda, kalbimde o güzel hatıralar
Güzel tebessümün kazınmış zihnime

Günde kaç defa düşünüyorum seni?
Bir tek ben, bir de annen biliriz elbet
Seni hatırladıkca oluyor dünya denî
Ve güzelleşiyor ahiret, cennet, ebediyet

-Sermest

Tuesday, April 5, 2016

Rüyamdaki Rüyam

Rüyamdaki rüyada gördüm güzel kızım seni
Küt saçlıydın, oynuyordun, sonra sarıldın bana
Nasıl da özlemişim seni boynundan öpmeyi
O güzel kokunu, sıcaklığını, neşeni, gülümsemeni

Oynuyorsun, bense rüyada olduğumu biliyorum
Diyorum, fırsat bu fırsat; sarılmalıyım, öpmeliyim
Sen doğal davranışlarına güzelliğinle devam ediyorsun
Bense etrafında, seni rüyada da olsa seviyorum 

-Sermest

Friday, March 18, 2016

Rüya

Seni bir ben gördüm güzel kızım düşerken
Kucağımdaydın, hayata veda ederken
Yanındaydım, o temiz bedenin yıkanırken

Babamla kabrine beraber koyduk seni
Ellerimle attım üstüne ilk toprakları
Sevdiğimden hiç şüphem olmadı seni

Gel güzel kızım rüyalarıma, özledim seni
Gel bir daha göreyim seni, sana diyeyim
Sen güzel yerdesin bitanem, yanına al beni

-Sermest

Saturday, March 5, 2016

Garip kaldık

Garip olduk biz kızım garip
Baban, Emin, ben
Bir de Meryem
Sevinçle üstünde dans ettiğin yatağın
Sen gittiğinden beri boş kalan salıncağın
Tekrar tekrar okuduğumuz kitapların
O güzel dirseğini dayadığın kucağım
Garip kaldık kızım biz garip

Baban,
Günleri sayıyor gittiğinden beri
Kaybolmuş hatıralar arıyor
Şiirler yazıyor
Fotoğraflarını en güzel müziklerle süslüyor
Hep seni konuşsa istiyor
Bir gülümseyerek, bir gözyaşı ile
Hüzün var yüzünün her çizgisinde

Emin,
Öpmeye doyamadığın biricik kardeşin
Bugün ilk defa seni yoksaymadı fotoğraflarda
Abla dedi
Belki o da kabullendi
Sonra bir gün ama abla gelmiyor ki dedi
Dedim abla başka yerde
Yani cennette
Artık dans etmiyoruz ilahilerle
Gıdık canavarı olup kovalamıyorum onu
Banyoda oynamak da bilmiyor
Bir de neyi bilmiyor kızım biliyor musun?
Sensiz ne kadar yalnız olduğunu
 
Meryem,
Ne de kirlenmiş
Yıkayamıyorum 
Sanki senden birşeyler kaybolacak
Önce herkesle paylaştım onu
Hüznüm gibi, gözyaşım gibi, özlemim gibi
Sonra sakladım
Hüznüm gibi
Göz yaşlarım gibi
Neden hep artan özlemim gibi
Her sabah bakışıyoruz onunla
Hüzünle gülümsüyor bana
İçimi döküyorum, sessizce

Hümeyra ve Asude'yi gördüm
Gözledik birbirimizi uzaktan, 
Ama göstermeden, belli etmeden
Ne onlar sordu, ne de ben söyledim
Sanki hiçbirşey olmamış gibi 
Onlardan da sakladım
Külü, dumanı, harabeye çeviren yangını
Hep yaptığım gibi

Artık okul otobüsünün yolundan gidebiliyorum
Ama sadece geçmediği vakitlerde
İnsan bir otobüsden bu kadar korkar mı?
Korkuyorum işte kızım
Sesini duysam
Gitmesini bekliyorum kapı arkasında
Geçen beni hazırlıksız yakaladı
Geçiverdi önümden
Hani hiç gülmeyen şöför vardı ya
Ondan tanıdım seninki olduğunu
Neden çocuklar içinde hala cıvıl cıvıl?

Rüyamda ağlıyorum kızım
Sana yeni ayakkabı alamayacağım için
Cennetteki çocuğa ayakkabı alamam ki
Okşuyorum saçlarını
Anlatıyorum özlemimi
Bazen sıcak tenini hissediyorum
Öyle gerçek ki, bir de kokluyorum
Ama o güzel kokun gelmiyor kızım
Bazen de hüngür hüngür ağlıyorum
Öyle gerçek ki şaşırıyorum sabah kuru yanaklarıma 

Keşke bir daha sarılsak
Hissetsem o çocuk sıcaklığını
Uyandığımda mutluluktan gözyaşları döksem
Öyle gerçek geliversen rüyalarıma yine
Nasıl da özledim seni

-Dila'nın annesi

Wednesday, March 2, 2016

Hayat

Başı dert, sonu dua şiirimsileri yazarak
Fotoğraflara ve videolara sık sık bakarak
Bazı hayata dalıp, bazı çok özlem duyarak
Gelip geçecek hayat, su gibi akarak

Öyleyse hayatı güzel geçirenlerden olalım
Rabbini seven ve tarafından sevilen olalım
Sabır ve şükür edelim; imtihan kolay olsun
Sonumuz hayır, güzellik ve selamet olsun

Hoş sada bırakıp gidenlerden olmam lazım
Kolaylaştıran, güldürenlerden olmam lazım
Hayatı mana ifade edenlerden olmam lazım
Ki, Adn cennetinde kızıma kavuşmam lazım

-Sermest

Tuesday, March 1, 2016

Yarım kalan şarkı

Güzel bir şarkı kadar güzel ne olabilir?
Elbette güzel bir çocuk; senin çocuğun
Her haline bayıldığın, sevgiden içini acıtan
Özlemi dünyanın en zor şeyi olan

Saftır çocuk, masumdur, güzelliği eşsizdir
Büyüdükçe bozulur insan, dünya olur
Şarkılar anlatır en güzel duyguları
Çocuklar, hayatlarıyla, şarkı söyler her an

Yarım kalan bir şarkının hüznü var içimde
Hüzün bana lazım, ki şarkı biteviye sürsün
O en güzel yerde, en güzel şekilde
O en güzel şarkıyı söyleyelim, hep beraber

-Sermest

Wednesday, February 24, 2016

Dila'ma

Dila'm, kızım, prensesim, güzelim
İlk çocuğumsun ve ilk göz ağrım
Latif isminin tecellisisin Rabbimin
Aklı, ruhu, huyu, gülüşü güzelsin

Meryem, aynı zamanda bir ismin senin
Emin'in ablasısın, babasının birtanesi
Rabbimin nimetisin, annesinin prensesi
Yok eşin gülücük saçıp koşturmakta
Etrafına çocukları toplayıp oynamakta
Merhametlisin, iyi kalplisin, çok zekisin

Hafalır ailesinin gülüsün ve güzelisin
Anneanne ve babaannesinin nazlısı
Fidan teyzesinin benzeri, ilk tatlı yiğeni
Amcasının ve halaların pek değerlisisin
Lafını hiç iki etmezler senin dedelerin
Irmaklarında cennetin, oyna kuzenlerinle
Rabbim lütfensin, biz de inşallah görelim

-Sermest

Wednesday, February 17, 2016

Kızımı arıyorum

İncecik ayak bileklerinde
Kahverengi düz saçlarda
Minik minik dizilmiş inci dişlerde
Karıncalara yuva yapan küçük ellerde
Yol kenarlarında kimsenin görmediği küçük çiçeklerde
Pembe simli al-amira, dantelli taytlarda
Siyah leotard, tutu etek, parlak babetlerde
Kardeşine kocaman sarılan küçük kızlarda
Mezarlıklarda
Fuşya medine çiçeğinde
Kızım yerine okşadığım yumuşak ve ıslak toprakta

-Dila'nın annesi

Dila'nın annesine

Karıcığım, sevdiğim, çocuklarımın annesi
Sen çok özelsin; bir çok sebepten, ama özellikle
Dila'mı benden fazla sevebilecek ve özleyebilecek tek insan olmandan
Bir sana açıklamaya ihtiyacımın olmamasından özlemimi
Bir senin benim kadar anlamandan Dila'mın önemini, değerini
O özlemin gelip çattığı zamanlarda içim nasıl yanar bilmenden
O içteki eksiklik ne kapanmaz bir yaradır bir senin anlamandan
Bilirsin daha devam ederim, ama anlatacaklarım bitmez
Çocuklarını kaybeden anne ve babalara sözler kifayet etmez

Dila'mın annesi, sana sesleniyorum, şimdi lütfen ağlama
Beraber geçeceğiz bu imtihanı Allah'ın izni ve inayetiyle
Dila'mız yol gösterici olacak, bizse bu zorlu-engebeli yolda yolcu
Aşacağız dağları inşallah beraber, sonumuz inşallah kavuşmak olacak
O çocukların en güzeline, en güzel gülenine, en özeline, en özlenenine
Kavuşmadan-Hasan amcasının dediği gibi-bir şükür secdesi yapacağız
Dila'sızlık orucunun iftarı ne de güzel oluyormuş diyeceğiz, mest olacağız
Olacak bunlar inşallah, bi'iznillah, bi'rahmetullah, bi'keremullah
Tek biz sabredelim, dayanalım, unutmayalım Dila'mızı
O dünya ve ahiret nimeti meleğin yol göstericiliği kaybetmeyelim
Dila'yla, Dila'nın tüm sevenleriyle beraber, orada birleşeceğiz inşallah
O güzel kızımız hürmetine, ona olan çok saf sevgimiz hürmetine
O-annenin çocuğuna olan rahmetinden çok daha rahmetli-Rahman'ın inayetiyle

-Sermest

Saturday, February 13, 2016

Duam

Cemaatler kavgadayken denizde boğulan Suriyeli çocuklar
Ümmetin ihtilafının hayrını mı görüyoruz?
Yoksa ihtilaftan kafamız ve kalbimiz mi allak bullak?
İnsan olmadan müslüman olduğunu sananlardan hep bunlar

Bu mu yaşamak?
Harcamak kolay hayatı, zamanı
Gir youtube'a, tıkla şarkıları, klipleri, komik videoları
Bu sırada yüzler gariban acı çeksin kimse bilmeden
Acıların en büyüklerini her an çeksinler bir yerlerde
Anne veya babalarını, eşlerini veya evlatlarını kaybedenler
Sonra kendisi yavaş yavaş ölenler dirileceklerine inanmadan
Bir yok olacağını düşünsene?
Onlar için şöyle içten, gözyaşlarıyla bir dua etsene!

Kızıma şu an olan özlemini anlayabilecek dünyada sadece üç kişi
Bir onlara anlatmama gerek yok
Özledim desem anlayacaklar zorlandığımı, kavuşmaya sabırsızlandığımı
Diğerleri de bilsin istiyorum, kifayetsiz şiirlerim bundan ötürü

Dünya benim etrafımda dönmüyor elbette
Herkesin ne acıları, zorlukları var
Ben benimkilerinden bahsedeyim, siz de sizinkilerden
Şikayet edeyim kendimi ve islam ümmetini Rabbime
Şekilde takıldığımızı, ruhsuzlaştığımızı, bencilleştiğimizi söyleyeyim 
Dünyalaştığımızı, şeytana aldananlardan olduğumuzu
Modern putları kıramadığımızı, karşılarında iki büklüm olduğumuzu
Yetimi, garibi, ihtiyaç sahiplerini önemsemediğimizi diyeyim
Ağlayayım

Bu keyfiyetsiz şiir bu şaşmış adamın duası olsun
Kendisi, sevdikleri, islam ümmeti, tüm insanlık için
Çıkar bizi Allah'ım bu karanlıklardan, kalbimize ve aklımıza ışık ver
Kavuştur sonra bizi Allah'ım cennetinde, cennetine aldığın o meleklere
O cennet kardeşlerine, Dila ve İsmail'e.

-Sermest