Thursday, October 29, 2015

Kızım kadar güzel

Hiç birşey değil kızım kadar güzel
Dila'min sadece yüzü ve gülüşü değil, herşeyi özel

Özledim, yüzünü; gülüşünü özledim
Özledim, sesini; bakışını özledim
Özledim her halini; nazını bile özledim

Sevgini özledim güzel kızım
Seni sevmeyi özledim
Çok konuşmanı, uydurduğun şarkıları, danslarını özledim
Ardı kesilmeyen isteklerin bile burnumda tüttü
Ben seni, herşeyinle özledim

Doyamazdık biz sana, doyamadım ben
Yalvarıyorum Yaradana, Ya Rabbi ben
Ben ve sevdiklerim Dila'ya doysun orada
Hiç ayrılmayalım bir daha; sevdikleri, Dila ve ben

-Sermest

Benim kızım öldü


Yok mu bir beden acıtırcasına sarılayım
Ruhunu yırtarcasına haykırayım
Benim kızım öldü
Ağlayayım tüm bedenimi bedenine bırakıp
Haykırayım
Benim kızım öldü

İncecik
Parıldayan gözleriyle bakardı
Seni seviyorum der gibi
Elleri narin, soğukken de aynı
Özledim küçücük ağzına inat dolgun yanaklarını
İncecik bileklerini
Hep gözüne düşen pırasa saçlarını
Özledim kıkır kıkır kıkırdayışını, kaşlarını çatışını
Özledim hiç durmadan konuşmasını, neşesini
Özledim, sarılmaya doyamadığımı

Benim kızım öldü
Yok mu bir tenha
Haykırayım kimse bilmeden
Benim kızım öldü

Kuzumun kalbi atmıyormuş
Kimsenin cevabını bilmediği bir soru
Ben cevaplarken yapayalnız
Cennet ve cehennemden bir damla düştü
Tek damla sürükler mi cennete
Uzaklaştırır mı cehennemden?
Kimsenin cevabını bilmediği bir soru
Ben cevaplarken yapayalnız
Bekler mi Rabbim en doğru cevabı?
Yoksa kabullenmek mi

Rabbimin merhameti
Kızıma, bana, bize
Benim kızım öldü

Benim kızım öldü
Bugün benim kızımı dinleyin sadece
Anlatmayın kendi çocuklarınızı
Sadece benim kızımı dinleyin
Çocuklar işte demeyin
O benim kızım
Çocuklardan bir çocuk mu ki?
Yüzlerce kere baktığım fotoğrafa siz de gerçekten bir bakın şimdi
Bugün bana söylemeyin çocuğunuzun kaça geçtiğini
Anlatmayın umut dolu yarınlarınızı
Bugün bana şikayet etmeyin çocuklarınızı
Bugün bana kendi dünyanızı getirmeyin
Benim dünyama bir damla gözyaşı getirin
Bir tutam hüzün alıp gidin
Benim kızım öldü
Sadece benim kızımı dinleyin bugün

Bakışları ne güzeldir benim kızımın
Gözlerinin içine baktığında anlar anlatamadıklarımı
Gözlerinin içine baktığımda anlarım anlatamadıklarını
İncecik bedenine sarılmayı ne çok özledim senin

Kızımın kalbi atmıyormuş
Kızım çok korktun mu?
Bekledin mi annenin seni tutmasını?
Çok acıdı mı canın?
Aklına geldi mi canının çok yanacağı?
Canın çok yandı mı?
Son nefesinde ellerimin saçlarında olduğunu bildin mi?
Mutlu oldun mu? annem dedin mi?

Ürkekti benim kızım, narindi
Dayanamazdı, şeytan tırnağına bile
Hatırlamam bir kere bile çok kanının aktığını
Öldüğünde bile çok kanı akmadı benim kızımın
Benim kızım öldü

Allah bize rahmet etti
Allah kızıma rahmet etti
Öyle bir özlem ki sildi tüm dünyayı
Sildi tüm korkularımı
Sildi tüm planlarımı
Sildi tüm umutlarımı
Biri müstesna, o da kavuşma için
Öyle bir özlem ki gösterdi acizliğimi, hiçliğimi
Öyle bir özlem ki ölümü sevdirdi
Arkama bile bakmadan, düşünmeden
Öyle bir özlem ki, sorsan yine odur istediğim

Benim kızım öldü
İlk bakışım, şevkatım
İlk endişem, kaygım, ümidim
İlk özlemim,
Yangının içinde ilk sükunetim
İbrahim'in serinliğini anlayışım
İlk sabrım, ilk şükrüm
İlk duam, ilk namazim
Rabbime ilk defa yalvarışım

İlk defa büyüdüğümü hissedişim
İlk sabırsızlığım ölüme
Ondan artık korkmayışım
İlk defa ılık su döküşüm soğuk bir bedene
İlk defa görüşüm bir mezarın nasıl hızla kapandığını ellerle
İlk defa sevişim mezarlıkları

İlk defa gülüşüm hüzünle
İlk defa sabır ve şükredişim aynı şeye
İlk defa yalvarışım rüyalar için
Kıvranışım sabahları çaresizlik içinde
Keşke hatırlayabilsem

İlk defa kızımdan teselli bekleyişim
Küçücük dizine koysam başımı
Ağlasam, ağlasam...
Rabbimin merhameti,
Kızıma, bana, bize...
Benim kızım öldü
Bu benim ilk şiirim

-Dila'nın annesi

Kızım nerdesin?

Kızım nerdesin?
Anneni hiç özleme olur mu?
Ben senin yerine de özlüyorum
Gün gelecek sarılacağız bir daha
Ondan sonra yok bize bir daha gam, keder, hüzün
Kızım nerdesin?
Sarılmaya doyamadığım
Kokusunu hatırlayamadığım
Rabbim yardım et
Azıcık dursam düşmekten korkarım
Rabbim yardım et
Ben neyim, nedenim, hiç birşeyi bilmeyenim
Rabbim yardım et
Kızıma gideyim

-Dila'nın annesi

Üç Tel Toka

Bugün hava soğuk
İlk defa kalın ceketimi giydim
Cebimde üç tel toka
Hep önüne düşen saçlarına çare
Her şeyi nasıl da düşündün sen
Ne zaman ihtiyaç olsa hazırdın
Bu sefer olmadı
Hazırlıksız yakaladı seni o üç tel toka
Bir düğüm attı yüreğine
Tam da toplamıştın herşeyini
Tam da hazırlıklıydın derken
Üç tel toka yüreğinin ortasına saplanıverdi

-Dila'nın annesi

Dila'mın ardından

Ansızın oldu herşey
Apansız öldü kızım
Kalbimin meyvesi alındı
Ben artık kızımsızım

Kızımın yüzü, ruhu, kalbi
Herşeyi çok güzeldi
Çok özeldi benim kızım
Cennet kuşu oluverdi

Dila, ismi gibiydi aynen
Anne şefkati vardı onda
Gönülden severdi herşeyi
Cennet, çok yakıştı kızıma

Kelebekler, çiçekler, ağaçlar
Hep o duygulu kalbindeydi
Şimdi kabrinde, ve ruhuylalar
Kızım, inanın çok mutlu şimdi

Allah'tan geldik elbet
Ve dönüş sadece O'na
Hüküm de sadece O'nun
Sabretmek düşer bana

Yine de, kelimeler kifayetsiz
Özlemimi anlatmaya
Ve kızımsız dünya eksik
Değmiyor kalbî alakaya

Özlem bana artık hayat
Ölmek ise kavuşmak
Şeb-i arus buymuş demek
Kızıma doyasıya sarılmak

Her zorlukla beraber
Kolaylık var demiş Kur'an
Ne kadar güzel ve doğru
Derdim bana oldu derman

Derman: kızım cennette
Derman: bitti dünya tamahı
Derman: yönüm ahirete
Derman: anladım imtihanı

Derdim dermanım oldu
Anladım dünya boşmuş 
Kızımın yanına gideyim
O köşkünde bekliyormuş 

Çok şükür bunu anlatana
Kızımı bize altı sene verene
Alışıyla ahireti güzelleştirene
O, Cenab-ı erhamürrahimin'e

-Sermest

Gece yarısı iç boşluğu

İçimdeki boşluk, nasıl dolar?
Özlemim nasıl diner?
Geçmişin güzellikleri, gitti
Dönülmüyor o günlere

Anlamak hayatı, ne zor!
Sadece acıyla mı yaklaşılır?
Manaya, gerçeğe, Allah'a?

Güzelliğe meftûnum
Ama durmuyor güzellik burada
Elimizden kayıp gidiyorlar
Kalbimizi kanatarak

Düşün... düşün... düşün
Bir mana ver olanlara
Bir güzel yüz düşün, gülümseyen
Gitmesin, seninle kalsın

En sevdiğin anlarda kal, kalabilirsen
Ama kalamazsın, geçeceksin her ânı
Acısın için o zaman, hüzünlen
Ama isyan etmeden

-Sermest