Monday, December 11, 2017

Geçer hayat

Bir tarafta yanar yürekler
Beri yanda kahkahalar
Böyle gelip geçer hayat
Gelir, geçer

Acıyan da acısı bitince unutur
Ne acıların yaşandığını, her an
Hayatın kuralı bu
Ne gelir elden?

Adalet beklemekten geçtim bu hayatta
Geçmesem ne olur, ne yazar?
Ne değişir öyle veya böyle düşünsem
Ne önemim var? Beni kim takar?

Değersizliğimi de kabul ettim
Barışığım alelaledeliğimle
Ve ilgisizliğiyle insanların
Allahtan, Allah var

Allah olmazsa nasıl dayanır engelliler?
Zulüm gören, hor görülen, dalga geçilenler?
Anasını, babasını, evladını kaybedenler?
Dayanıyorlarsa, bu Allah olduğu için

-Sermest

Değişiklik

Eskiler ne güzel demişler
Tebdil-i mekanda ferahlık var
Evet, üstüne yapıştıysa bir şehir
Üstün leş gibi ülfet kokuyorsa
Çık ordan, lazım sana yeni yer

Git, yeni yerde güzel insanlarla beraber ol
Git, en azından yolculuğa çık, ferahla
Güzel müzikler ve kendini dinle
Şöyle bir düşün geride bıraktıklarını
Ne değermiş, ne değmezmiş, anla

-Sermest

Thursday, November 16, 2017

Bugün benim doğum günüm

Ben bugün doğdum 
Sen doğunca baba oldum
Sen ölünce kalbi kırık
Sen kızım, beni ahirete bağlayan

Ben seni çok seven baban
Ben sana kavuşmak için can atan
Ben yarım yamalak iş yapan

Sen benim deniz fenerim
Sen uzaktan beni çağıran
Sen İsa kızı Meryem

Sen Meryem oğlu İsa gibi
Kurtuldun dünyanın çirkinliklerinden
Ve cennete yükseldin
Ne iyi ettin

Doğum günümü kızım
Seninle kutlamayı, ne çok isterdim. 

-Sermest

Wednesday, August 23, 2017

Sensiz diyarlar

Sen yoksun birtanem burda
Senin olmadığını bilen de yok
Yokluğun bir o kadar daha zor bu yüzden
Senin yokluğunu paylaşamamak... zor

Mutluluğum hep eksik
Ki alıştım, sevdim bunu; ama yoruyor bazen
En mutlu zamanlarda bile, kenardaki hüzün...
Bunu bilen, farkeden yok

Kardeşlerin, birtanem, beni en çok mutlu eden
Ama bir de bana seni en çok hatırlatan
Onların gözlerine, gülüşlerine baktığımda
Seni hatırlamadığım yok

Bir ay geçti, daha bahsedemedim kimseye senden
Soran olunca hep, iki çocuğum var dedim
Ama bu öyle koyuyor ki bana, yutkunuyorum
Bunu bilen, farkeden yok

Varsın yok olsun, ne yapalım, kaderimmiş
Eksik mutluluklar, kenardaki hüzün, o derin acı
Varsın nasibime böyle yaşamak düşsün
Sen vardın, çocuğumdun ve sen varsın, cennettesin
Bana ne gam!

-Sermest

Wednesday, May 17, 2017

Anlamak

Gözlerin, gözyaşlarım
Gülüşün, hüznüm
Bakışın, ölümü hatırlamam
Ve tekrar düşünmem hayat nedir

Ne zaman fotoğraflarına baksam
Bir nefes alırım, bu nefessiz hayatta
Ne zaman fotoğraflarına baksam
Durulurum, dondururum zamanı

Seni düşünmek hayattan kaçayım diye
Masum, saf, arı; sadece sensin etrafta
Dinginleşen, tatmin olan, anlayansa
Ben, seni düşününce

-Sermest

Sunday, March 5, 2017

Akıp giden zaman

Zaman akıp gidiyor bitanem
Sen yanımızda değilsin
Hayat bizi nerelere sürüklüyor?
Sensiz

Sen hep 6 yaşındasın
Kardeşlerin, biz yaşlanıyoruz
Alışıyor muyuz sensizliğe?
Belki, biraz
Ama unutamıyoruz
Hiç de unutmak istemiyoruz

Daha neler göreceğiz kim bilir
Ama seni hiç göremeyeceğiz
Birazcık sabır
Sadece cennete kadar

Sen, iyi ki doğmuşsun
İyi ki ilk göz ağrımız,
Bizim kızımız olmuşsun 
İyi ki kolay yoldan cennete uçmuşsun
İyi ki bize anlatmışsın
Akıp giden zamanı
Hayatın anlamını
Faniliğini, acısını

Yoksa kapılıp giderdik hayata bitanem
Durup bir düşünmezdik
Akıp giden zamanı
Engellenemeyecek olan ölüme yolculuğu
Herşeyde bir hayır olduğunu
Rabbimin bizim için güzelini buyurduğunu

Rabbim bize güzelini ver, dünyada
Ve cennette
O zamanın akıp gitmediği
Tükenmediği, noksanlığın olmadığı
Bize ebedi mekan olarak yarattığın o yerde
Dila'mızın mekanında
Cennette
Bize, sevdiklerimize, sevenlerimize 
En güzelini ver
Rabbim

Amin

-Sermest