En acı çığlık
Bu nasıl bir haber
Bitmeyen merdivenler
Çıplak ayaklarım
Sessiz çığlıklarım
Kendini koyuvermiş kollar, bacaklar, o güzel baş
Ala bulanmış kahve saçlar
Ümit veren son nefes
Kızım yaşıyor, Allah aşkına daha hızlı
Doktor yok mu, doktor getirin
Hayır dur, dua edelim
Elimi tutan yabancı
Yudum yudum su
En yavaş ayetel kürsi
En aheste abdest
Oluk oluk gözyaşı
İsyandan korkan dudaklarım
Ellerim, konuşamayan ellerim
Kalbi atmıyormuş
Dua dua bir namaz
Gözyaşı ile bir selam
Kardeş kucağı sığındığım
Burda uyusam, unutsam herşeyi
Soğuk küçücük bir el tuttuğum
Soğuk bir yanak öptüğüm
Neden aynı değil
Soğuk ile sıcak aynı olmazmış öğrendiğim
Ilık bir su içimi ısıtan
Üşümesin kızım
Upuzun boylu boyunca yatan
Aman yüzüne köpük gelmesin
Bembeyaz, tertemiz kefen ıslanmasın
Cenaze arabasının ön koltuğu
Nedir bu kalabalık
Saklansam, uyusam, unutsam
Kuruyan göz pınarlarım
Bir yudum tarhana çorbası
Dünya nimetleri
Cenk ediyor birileri kafamın içinde
Şimdi bir bomba patlayacak
Paramparça olacak beynim
Uyusam, unutsam
Tekrar tekrar inşirah
Yapayalnız uyandığım o sabah
Hüzün dolu yüreğim
Onu bilen tek insan
-Dila'nın annesi
No comments:
Post a Comment